Seyir Defteri #149 : 36 Quai des Orfèvres

Selamlar! Fransa'dan sevdiğim bir polisiye önereceğim bugün.

Fransa garip bir memleket, belli aralıklarla -vatandaş mı göçmen mi yabancı mı diyeyim bilemediğim- karışıp duruyor. Sırf Marsilya tek başına suç geleneğine sahip bir kent, bakınız : L'Immortel.

Uluslararası adı 36. Precinct olan yapım için ünlü 'Heat' filminden sonra en iyi polisiyelerden biri olduğu söylenmişti. Başrollerinde birbirinden şahane burunlara sahip iki usta oyuncu Daniel Auteuil ve Gerard Depardieu karşılıklı döktürürse o film izlenir elbette :)

Filmin yönetmeni ve senaristi olan Olivier Marchal'a dikkat çekmek istiyorum aslında. Gençliğinde polis olan Marchal daha sonra işinden ayrılıp sinema sektöründe faaliyet göstermeye başlıyor. Fransa biraz da bu yönüyle ilginç geliyor bana. Düşünsenize emniyet mensubu olmak nasıl bir şey, sonra burada yaşadıklarınızı senaryo haline getirip film çekmeniz hatta yönetmeniz nasıl bir şey? Sanat kıymetli bir olgu Fransa'da. 2004 yapımı filmin süresi yaklaşık iki saat.

Kıdemli emniyet mensupları Léo Vrinks (Daniel Auteuil) ve Denis Klein (Gérard Depardieu), terfi eden amirleri Robert Mancini'nin (André Dussolier) yerine geçmek istiyor. Ancak bunu başarmak için oldukça aktif bir zırhlı araç soyguncusu çetesini yakalamaları gerekmektedir. İkili arasındaki bir başka rekabet kaynağı da Leo Vrinks'in eşi Camille'in (Valeria Golino) eskiden Denis Klein'in sevgilisi olmasıdır.

Leo Vrinks bazı şüpheli muhbirleri olsa da, kendine sadık astlarıyla etkili biridir. Denis Klein ise iş bitiricidir ama ahlak olarak sorunludur ve başarısız bir evliliği vardır. Denis Klein yasal olmayan dinlemeler de yaptırmaktadır, elleri kirlidir.

Sokaklarda soygunlar sürerken, Vrinks ve ekibi bir vakada Bruno (Ivan Franek) adında karanlık birini kaçırır, bir ormana götürür, bağlayıp hırpalar ve bundan sonra sorun çıkarmaması için uyarırlar.

Bu sırada hapisten çıkan Hugo Silien (Roschdy Zem) Vrinks'e sessiz kalması karşılığında çete mensuplarının saklandıkları yerleri söyler. Daha önceden bir cinayete karışmış olan Vrinks bunu kabul etmek zorunda kalır.

Paris'in gölgelerle örtülü organize suç ile örülmüş gerilimli sokaklarında, Vrinks ve Klein, birbirlerine karşı olan mücadelelerinde en azılı suç örgütünü ele geçirmek için bir yarışın içindedir. Her iki polis de başarıya ulaşmak ve bilhassa diğerini zor duruma sokmak için yeraltındaki kaynaklarını korkusuzca kullanmaya kararlıdırlar.

Fakat yarışın tam olarak ne zaman biteceği ve nasıl sonlanacağı hakkında kimsenin bir fikri yoktur. Şiddet ve suç el ele gezmektedir.

Filmin son sahnesi oldukça güzel, buraya koyup keyifbozanlık yapmak istemedim. İzlemenizi kesinlikle öneririm. Bir sonraki yazıda görüşürüz!