Seyir Defteri #153 : 3096 Tage

Selamlar! Karanlık vakaları takip edenler Natascha Kampusch olayından haberdardır bence. Ünlü bir kaçırma vakasının hedefi olan Natascha Kampusch 23 Ağustos 2006'da özgürlüğünü yeniden kazandı.
Yıllar önce bir yaz akşamı NTV haberlerinde izlemiştim 'Kaçırılma mağduru Avusturyalı çocuk kurtarıldı' diye; yıllar geçmişti ve büyümüştü elbette bu yıllarda Kampusch. İnternet o kadar yaygın değil hele hele telefonlarda hiç değil, birincil haber alma kaynağının televizyon olduğu zamanlar...
Posterde yazıldığı gibi 'Nur einer von uns konnte überleben (yalnızca birimiz hayatta kalabilecekti)', Natascha Kampusch yaşamayı başardı, dünyanın dört bir yanında muhtaçlara el uzatan iyilik abidesi bir insana dönüştü; tam dört tane de kitap yazdı.
Gerçek bir olaya dayanan 3096 Tage (3096 Gün) filmi Almanya yapımı ve ünlü Constantin Film'in elinden çıkma. Kadro kuzey ağırlıklı; Danimarkalı Thure Lindhardt, İrlandalı Antonia Campbell-Hughes ve yine Danimarkalı Trine Dyrholm. Yan rollerde Amelia Pidgeon, Roeland Wiesnekker, Ellen Schwiers, Ernie Mangold, Dearbhla Molloy ve Sebastian Weber var. 110 dakikalık filmin yönetmenliğini Amerikan asıllı Alman Sherry Hormann üstlenmiş. Tek mekan özellikleri gösteren 3096 Gün'ün izlemesi kolay bir film olmadığını da belirtelim.
Yalnızca 10 yaşındayken okula gitmek için evden çıkan Avusturyalı Natascha Maria Kampusch (17 Şubat 1988 Viyana doğumlu) 2 Mart 1998 tarihinnde Wolfgang Priklopil adında bir ruh hastası tarafından kaçırılır ve tam sekiz yıl sürecek bir esaret başlar.
Kapatıldığı hücreden tam dört yıl boyu asla çıkmayacağının farkında bile değildir zavallı çocuk. Yapayalnız kalmamak adına etrafa resimler yapar, insanlar çizer.
Kendine ait hiçbir şeyi olmasın diye eşyaları da alınır. Okuması için düzenli olarak kitaplar verilir ama. Biraz büyüdüğünde zindanından çıkarılır ve ev işleri yaptırılır. Düzenli olarak fiziksel ve duygusal şiddet görür.
Kaçmasın diye Wolfgang Priklopil tarafından bilinçli biçimde düzenli olarak aç bırakılır Natascha Kampusch. Kötü beslenme yüzünden sekiz yıllık süre zarfında yalnızca 10 cm uzayabildiğini okuduğumda çok üzülmüştüm.
Danimarkalı Thure Lindhardt bir çok dizi ve filmde gördüğüm bir oyuncu, burada da fazlasıyla başarılıydı; 'Muhtemelen Wolfgang Priklopil de aynen böyle bir manyaktı' dedirtiyor insana. Antonia Campbell-Hughes'u ise ilk kez bu filmde izlemiştim, rolü için iğne ipliğe dönerek fazlasıyla fedakarlıkta bulunmuş ve iyi bir oyunculuk çıkarmış. Aynı konuyu işleyen Fransız yapımı 'À Moi Seule' filmine de bakabilirsiniz, başrollerinde Agathe Bonitzer ve Reda Kateb var; Frédéric Videau tarafından yönetilmiş ve 2012 yapımı.
İnsanların internet özellikle de Youtube tayfasından dolayı haberdar olduğu bu konuyla ilgili izlemesi zor bir film ama mevzuyu merak edenler bakabilir. Bir sonraki yazıda görüşürüz!

Yorumlar

Bunları Okumuş Muydun?