Seyir Defteri #115 : L'Immortel

Merhaba! Fransa bir Avrupa ülkesi olsa da mafyalar ve çeteler burada da mevcut.
Gerçek bir hikayeden uyalanan L'immortel (Ölümsüz) filmi Fransa'nın en ünlü suçlularından biri olan Jacky Imbert'in (30 Aralık 1929 – 11 Kasım 2019) hayatını inceliyor. Özellikle 1960'lı yıllarda fırtına gibi esmiş bir suçlu Imbert.
Filmimiz 2010 yapımı, süresi 2 saat ve yönetmen Richard Berry. Başrollerde muhtemelen hepimizin sevdiği Jean Reno, Kad Merad, Jean-Pierre Darroussin, Marina Fois ve şarkıcı Joeystarr var. Olaylar liman kenti olan ve çok sayıda İtalyan-Korsika asıllı kişinin yaşadığı Marsilya'da geçiyor.
Birkaç yıl önce mafya patronu Charly Mattei (Jean Reno) emekli olur ve işleri eski arkadaşı Tony Zacchia'ya (Kad Merad) bırakır. Charly Mattei eski dünyasından uzaklaşmış, eşine ve iki çocuğuna adanmış huzurlu bir hayat yaşamaktadır. Suç dünyasından emekli olmak(!) mümkünmüş gibi.
Pek de yasal bir hayat sürmemiş olan Charly Mattei bir gün otoparkta sekiz kişilik bir ekip tarafından tuzağa düşürülür ve kendisine tam 22 kurşun sıkılır. Ağır yaralanan Charly Mattei ölmesi için terk edilir. Ancak Charly her şeye rağmen katillerinden intikam almak için hayatta kalır.
Düşmanlarını yakalamaya çalışırken, suçlu geçmişi yüzünden ailesine yönelik tehditleriyle karşı karşıya kalır. Saldırganlarını kan dökmeden bulmaya çalışır. Bu 'zayıflık' olarak algılanır ve yakın arkadaşı onu vuranlar tarafından öldürülür.
Mattei intikam yemini eder ve saldırının asıl sorumlusunu bulmak için ava çıkar. Bir etkinlik sırasında vurucu mangayı ziyaret eder ve her birini kendi seçtiği bir zamanda rastgele öldüreceğini duyurur.
Marie Goldman (Marina Fois) otoparktaki çatışmayı araştıran polistir. Birçok suçunu bildiği Charly Mattei'yi yakalamak isteyen Goldman eşinin cinayetini de soruşturmaktadır.
Sonunda polislerin onu suçlayacak yeterli kanıtı olmadığı için Matteï'yi istemese de serbest bırakmak zorunda kalır Marie Goldman. Ancak Charly Mattei'ye, onu ağır yaralayan çatışmada 8 atıcıdan birinin onu bilerek kaçırdığını da açıklar.
Gerçek bir hikaye ve Jean Reno var haliyle izlenebilir. Bir sonraki yazıda görüşürüz!

Yorumlar

Bunları Okumuş Muydun?