Seyir Defteri #174 : Billy Elliot

Merhaba! Bugünün tavsiyesi hep beraber aile ortamında izlenebilecek sıcacık bir film, karşınızda Billy Elliot!
Birçok filmden ve diziden aşina olduğumuz, blogumuzda da Turn: Washington's Spy dizisinde pek bi beğenip önerdiğim Jamie Bell henüz çocuk yaşta dehşet bir oyunculuk ortaya koymuş. Yönetmenliğini Shephen Daldry'nin üstlendiği 2000 yılı ürünü Billy Elliot filmi gerçekten de yüreğinize dokunacak sıcaklıkta. Jamie Bell dışında Julie Walters, Gary Lewis, Jamie Draven ve balet Adam Cooper'ı da görebileceğiniz filmin süresi 110 dakika. Keyifbozanlar geliyor.
Efendim 1984 yılında İngiltere'deyiz. Durham'da yaşayan 11 yaşındaki Billy Elliot (Jamie Bell) dans etmeyi çok seven dal gibi incecik bir çocukcağızdır ve ileride profesyonel bir dansçı hatta balerin olmayı ister. Annesi olmayan Billy, babası Jackie Elliot (Gary Lewis), ağabeyi Tony (Jamie Draven) ve gençliğinde dansçı olmayı istemiş ama şimdilerde Alzeimer hastası olmuş büyükannesi (Jean Heywood) ile birlikte kendi aile evlerinde yaşamaktadır.
Ailenin geçimini her ikisi de maden işçisi olan babası ve abisi sağlıyordur ve şu anda maden işçileri grevdedir. Zaten mütevazı bir hayat sürmekte olan Elliot ailesi biraz daha zordadır, yine de evin küçüğü olan Billy'e ellerinden geldiğince ilgi göstermeye çalışırlar. Babası Billy'i boks öğrenmesi için spor salonuna gönderir, ancak Billy boks sporunu pek sevmez.
Billy'nin de gittiği boks salonu grev yapan madenciler için geçici bir aşevi olarak kullanılırken, burayı kullananlardan birinin de bir bale sınıfı olduğu tesadüfen görür Billy. Babasının haberi olmadan bale derslerine katılmaya başlar.
Babası bunu öğrenince sinirlenir ve Billy'nin daha fazla bale dersi almasını yasaklar. Ama dans konusunda tutkulu eğitmen Sandra Wilkinson'ın (Julie Walters) yardımıyla gizlice derslerine devam eder Billy.
Öğretmeni Sandra Billy'nin yeteneklerine inanır hatta onun Londra'daki Kraliyet Bale Okulu'nda okuyacak kadar yetenekli olduğunu düşünür. Bunun için seçmelere giresi gerekir Billy'nin fakat ağabeyi Tony'nin polisle grev yapan madenciler arasındaki çatışma sırasında tutuklanması nedeniyle Billy seçmeleri kaçırır.
Sandra Wilkinson çocuğun babasıyla konuşmaya karar verir ve Jackie'ye kaçırılan fırsatı anlatır. Bunun üzerine Jackie de Billy eğer dansta-balede ısrar ederse, çocuğunun toplum nezdinde eşcinsel olarak görüleceğinden korktuğunu söyler.
Bu noktada 2020'lerde değil, henüz 80'li yılların yaşandığını ve ortamın hayli erkek egemen ve şu an inaması zor olsa da İngiltere'nin de fazlasıyla maço yapıda bir toplum olduğunu ve özellikle beden gücüyle çalışan kesimde bu durumun daha belirgin olduğunu söylemekte fayda var. Babası Jackie ve ağabeyi Tony'nin onun profesyonel bir balerin olma ihtimaline öfkelenmesi boşa değil yani.
Bir gün gene Billy'i dans ederken gören babası onu bundan vazgeçiremeyeceğini anlar. Bunun üzerine insanların ne düşündüğünü bir süreliğine umursamamaya karar verir. Billy'i seçmeler için yeniden Londra'ya götürecektir. Ama grevde ve zar zor geçiniyorken yolculuk parasını nasıl temin edecektir? Bu iş başarıya ulaşacak mıdır yoksa bir hayal midir?
O kadar sıcak ve samimi bir film ki bence izleyin, Jemie Bell'in performansı bile tek başına yeterli bir sebep izlemek için. Bir sonraki yazıda görüşürüz!

Yorumlar

  1. Jamie Bell in çocukluğunu izlemek büyük zevkti 🥰 Oyunculuğu, mimikleri harikaydı 😍 Billy Elliot ın hikâyesi kalplere dokunacak bir hikaye ❤️🕺🏼

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bunları Okumuş Muydun?