Seyir Defteri #171 : Brimstone

Selamlar! Son dönemde izleyip beğendiğim, karlı havalarla uyumlu bir Western önereceğim.

En son İskandinav yapımı dediğim The Salvation'u önermiştim, bugünün tavsiyesi Brimstone için de gene Avrupa yapımı diyeceğim çünkü Hollandalı yönetmen Martin Koolhoven'in kamerasından çıkma ve tamamı Avrupa topraklarında çekilmiş, oyuncular da çoğunlukla Avrupalı. Filmin adı dilimize 'Cehennem' diye çevrilmiş ve isabet olmuş bence.

Guy Pearce'ı görünce hemen 'kesin kötü adamdır' demiştim, yanılmadım; ona yakışıyor bu roller. Dakota Fanning ve Elle Fanning kardeşleri (bakınız Galveston) seviyorum, hoş kızlar, filmlerini de genelde izliyorum. Bu filmden de memnun kaldım.

Issızlığın ortasında geçmesi, izlerken içinize işleyen soğuk, konunun ürkütücülüğünün verdiği donduruculuk tam 150 dakikalık bu doyurucu bir seyir sunuyor. Filmin başrolleri Dakota Fanning, Guy Pearce (bakınız Mildred Pierce ve L.A.Confidential), Emilia Jones, Game of Thrones'un Jon Snow'u Kit Harrington ve Carice Van Houten.

Kutsal kitaplara da atıfta bulunan film içerdiği dini fanatizmden dolayı -hava falan şöyle dursun- sizi her şeyden soğutabilir. İnsanı çarpan türden bir yapım doğrusu.

Konunun anlatımında takip ettiği İncil'deki bölümleri kısaca belirtelim; önce Genesis (İlk Kitap, Kökenler), sonra Exodus (Çölden veyahut Mısır'dan Çıkış), devamında Revelation (Vahiyler) veen son olarak da Retribution (İntikam). Bu sıralama filmdeki sıra (düz ve olayların gerçekleşmesine uygun bir anlatım sıralaması izlenseydi Revelations, Exodus, Genesis, Retribution biçiminde olacaktı) ve hemen söyleyeyim ki her bir bölüm ayrı kan dondurucu. Keyifbozanlar başlıyor.

İsim verilmeden Amerika'nın Old West olarak bilinen Orta Batı eyaletlerinin birinde dilsiz ebe-hemşire Elizabeth 'Liz' Brundy (Dakota Fanning) doğum esnasında bir hastanın ölümüne sebep olur. Fazlasıyla üzülen Liz kilisedeyken buraya yeni bir rahibin geldiğini öğrenir.

Eşi Eli Brundy, onun oğlu Matthew ile kendi kızı Samantha ile yaşayan ve yalnızca işaret diliyle iletişim kurabilen Liz bu yeni din adamının gelişiyle dehşete düşmüştür.

Joanna (Emilia Jones) adında kimsesiz oşduğu belli bir çocukcağız çölde tek başına yürürken -kulağa tuhaf gelse de o dönem orada bulunan- Çinli bir aile tarafından bulunur. Çinliler kızı iyileştirdikten sonra onu bar tarzı bir mekana tıpkı bir eşya gibi satarlar. Orada yaşamaya başlayan Joanna işaret dilini de burada öğrenir. İlk başlarda içki servisi işiyle meşgul olan Joanna büyümeye başladıkça yaptığı işin mahiyeti de değişecektir.

Sebebi bilinmez ama herkesin korkup çekindiği Rahip inatla Liz'in izini sürmektedir. Bunca zaman kaçan ve sürekli yer değiştiren Liz onunla yüzleşmek zorunda kalacaktır. Sonuçta bir din adamının Liz ile ilgili ne gibi bir derdi olabilir? Onu neden kovalamaktadır?

Tam da altına hücum döneminin bilinmeyen bir çölünün ortasında silahlı bir kavga yahut çatışma yüzünden ağır yaralanmış bir grup adam öylece yatmaktadır. Aralarından yalnızca iki tanesi Samuel (Kit Harrington) ve Wolf (Jack Roth) kendilerini toparlayıp buradan uzaklaşmaya çalışırlar. Sağlam durumdaki tek atla uzaklaşan ikili bir çiftliğe sığınır. Samuel Joanna'ya minnettardır.

Bu çiftlikte sıkı dini kuralları daha da sıkı biçimde uygulayan ve uygulatan bir rahip eşi Anna (Carice Van Houten) ve onun kızı Joanna ile birlikte yaşamaktadır. Joanna ahırlarındaki bu yabancıları görmüş ve onlara gizlice yiyecek getirmeye başlamıştır.

Bu civardaki göçmenlerin çoğu kuzey Avrupa'dan (Hollanda-Almanya) gelmiştir ve rahip kilisede eski dillerinin konuşulmasını artık istemez. Yeni geldikleri bu ülkenin dilini kullanmalarının daha doğru olacağında ısrarcı olan rahibin kendisi ise tam bir emirlerine uymaması durumunda eşini dile ağır biçimde cezalandıran bir ortaçağ kaçkınıdır.

Bulunduğu yerden kaçmış olan Liz, onu öldürmek isteyen Rahip'ten kaçarak eşinin ailesine sığınmıştır. Yanında küçük kızı Samantha ile birlikte, peşlerinde din adamı görünümlü bir katil -dini fanatikliği arşa çıkarmış bir ruh hastası varken 'Western'lerdeki o son hesaplaşmanın yaşanacağı bu dağ başında hayatta kalan kim olacaktır?

Soğuk ve yağmurlu bir günde izleyip battaniyenin altında donmuştum. Oyunculuklar oldukça iyi, süre doyurucu; kesinlikle öneririm. Bir sonraki yazıda görüşürüz!