Seyir Defteri #138 : The Conspirator

Merhabalar! Bazı şeylerin sonucu önceden bellidir ama değiştirmek için gene de elimizden geleni yaparız.
Hollywood'un efsane oyuncularından Robert Redford'un yönetmenliğini üstlendiği The Conspirator filmi 16. ABD başkanı Abraham Lincon'e düzenlenen suikasti tarafsız bir gözle anlatmaya çalışıyor. Oyuncu kadrosu iyi; James McAvoy, Robin Wright, Kevin Kline, Evan Rachel Wood, Danny Huston, Justin Long, Tom Wilkinson, Alexis Bledel, Stephen Root, Johnny Simmons, Tony Kebbell, Norman Reedus ve Colm Meaney. Tarihi gerçeklere dayanan yapım 123 dakika süren güzel bir mahkeme ve dram filmi diyebiliriz.
Dün 4 Temmuz bağımsızlık günüydü Amerika'da ve ben de tam bugün böyle bir yazı yazıyorum. Amerikan tarihini fena halde küçümsüyorum, elimde değil. Ama siyaset yapma sırası değil film tavsiye etme vakti :))) Keyifbozanlar başlıyor.
Amerikan iç savaşı kuzeyin lehine bitmiştir. Savaşın üzerinden çok az bir süre geçmiştir ve taraflar birbirine halen husumet beslemektedir. işte öylesi bir ortamda, tam da hayat normale dönmüş gibi akşam tiyatrosundayken Abraham Lincoln'e birkaç el ateş edilir. Hemen müdahale edilse de bilincini yitirir ve ertesi gün yaşamını yitirir.
Şüphelilerin derhal bulunması için seferber olunur. Faillerin pansiyon işletmecisi Mary Surratt (Robin Wright) mekanında toplandığı ve burada planlar yaptığı ortaya çıkar. Mary Surratt kuzeyli olmasına rağmen güneye sempati duyduğundan ithamların odak noktasındadır.
Mahkemeye çıkacak olan Mary Surratt'i mahkemenin atadığı avukat dahil kimse savunmak istemez. Maryland vekili Reverdy Johnson (Tom Wilkinson) iç savaşta yer almış şimdilerdeyse asıl işi olan avukatlığa dönmüştür ve sivil olmasına karşın askeri mahkemede yargılanacak olan Mary Surratt'ı müdafa edecektir. Mahkemede şüphelilere karşı düşmanca bir tavır vardır.
Mahkeme Reverdy Johnson'un hangi tarafa bağlı olduğunu sorgulamak istediğinde, Frederick Aiken'den (James McAvoy) Mary Surratt'ı savunmasını ister. Aiken bun neden kendinin yapmadığını sorduğunda ise 'Çünkü ben güneyliyim. Mahkemeye senin gibi bir Yanki lazım' der. Mahkemenin tarafsızlığı hakkında oldukça fikir verici bir durum...
Frederick Aiken sorgulamak için hücresinde Mary'yi ziyaret eder. Mary, Aiken'den kızı Anna'ya (Evan Rachel Wood) bakmasını ister. Aiken bunu yapar ve ipuçları için pansiyonu arar. Frederick Aiken yine Mary'yi savunmaktan vazgeçmek ister çünkü onun suçlu olduğuna inanır. Aiken, Anna'dan duruşma hazırlıklarına yardımcı olması için bilgi ister, ancak Anna reddeder.
Aiken, bir partiye katılmak için Century Club'a gelir ve Mary Surratt'ı savunduğu için üyeliğinin iptal edildiğini keşfeder. Bu durum sevgilisi Sarah Weston (Alexis Bledel) ile bir tartışmasına sebep olur.
Toplumdan dışlanmanın arifesindeki Aiken, Anna'dan ifade vermesini ister. Anna, Mary'nin Lincoln suikastında hiçbir rolü olmadığını ve bunu yapanın kardeşi John olduğunu ifade eder.
Anna daha sonra fikir değiştirip Frederick Aiken'i evinde ziyaret eder ve ona John Wilkes Booth'tan bahseder. Aiken daha sonra Mary'ye bakan Peder Jacob Walter'ı ziyaret eder ve ona John'a teslim olmazsa annesinin suçlarından dolayı asılacağını söyleyen bir mesaj iletmesini ister.
Her şey aleyhlerinde gözüken Frederick'in müvekkilini kurtarması mümkün olacak mıdır? Yoksa bir kadını idam sehpasına mı yollayacaktır?
Gerçeği kitaplardan biliyoruz ama film heyecan duygumuzu uyanık tutuyor. Biz beğendik sizlere de öneririz. Bir sonraki yazıda görüşürüz!

Yorumlar

Bunları Okumuş Muydun?