Seyir Defteri #246 : Man On A Ledge

Merhaba! Ağustos başlamış madem havadar bir başlangıç yapalım dedim ve sizi bir gökdelenin tepesine çıkarmaya karar verdim :)
Film aslında New York'un Manhattan bölgesinde 1905 yılında inşa edilen 23 katlı Gotham Hotel'in üst katlarında 26 Temmuz 1938 tarihinde yaşanan gerçek bir trajedinin öyküsü ve asıl kişimiz 26 yaşındaki genç New Yorklu John William Warde. Ne yazık ki olay günü hayatını kaybeden John William Warde'ın hikayesi önce 1951 yapımı Fourteen Hours filmiyle beyazperdeye taşınmış. Bugün bahsedeceğimiz Man on a Ledge ise aynı konudan esinlenme bir film.
Danimarkalı yönetmen Asger Leth'in yönettiği 2012 yapımı film dilimize Gerçeğin Peşinde olarak çevrilmiş. Başrollerde Sam Worthington (Gallipoli, The Keeping Room, Everest), Elizabeth Banks, Jamie Bell (Turn: Washington's Spy, Billy Elliot), Anthony Mackie, Ed Burns, Titus Welliver, Genesis Rodriguez, Kyra Sedgwick ve Ed Harris var. 102 dakikalık film soygun ve aksiyon türünde.
Joe Walker adında biri Roosevelt Oteli'ne gelir ve giriş işlemlerini yapar. 21. katta yer alan oladına çıkan Joe Walker eşyalarını bıraktıktan sonra camı açar ve kirişe tırmanır. Bulunduğu nokta yüksek olsa da bir süre sonra aşağıda onu fark eden bir kalabalık toplanmaya başlar. İntihar edecek gibi duran bu adamı polise bildirirler.
Olay yerine ekiplerin varmasıyla birlikte otel odasına müdahale edilir. Adama yaklaşan polisler onunla konuşmayı, adam onlara yalnızca bir acil durum müzakerecisiyle konuşacağını söyler. Bunun üzerine apar topar Lydia Mercer (Elizabeth Banks) gelir ve gerçek adının Nick Cassidy (Sam Worthington) olduğunu söyleyen bu adamla konuşmaya başlar.
Lydia Mercer otele gelir; konuşurken su ve sigara ikram ettiği Nick Cassidy'nin parmak izlerini alıp analiz ettirir. Nick Cassidy'nin aslında iş adamı David Englander'dan (Ed Harris) elmas çalmakla suçlanıp 25 yıl hapis cezasına çarptırıldığını öğrenir. Hapisten yaklaşık bir ay önce babasının cenazesine gitmek için izinli çıkan Nick sonrasında küçük kardeşi Joey'in (Jamie Bell) yardımıyla kaçmıştır.
Oldukça tehlikeli biçimde 21.katta sallanmakta olan Nick Cassidy masum olduğunu iddia etmekte ve iş adamı David Englander'ın kendisine komplo kurduğunu ve haksız yere suçlandığını iddia ediyor. Bu durum nasıl sonuçlanacaktır?
Son olarak 1951 yapımı Fourteen Hours filmini de izleyin bence, zamanına göre gayet hoş bir film hem Grace Kelly de var :)
Fena sayılmayacak bir film, zamanınız varsa izleyebilirsiniz. Bir sonraki yazıda görüşürüz!

Yorumlar

Bunları Okumuş Muydun?