Silvestertag 2020

2020’yi uğurlarken…

Bir yıl normal şartlar altında on iki aydan oluşuyor. Ama bana sorarsanız bir yıl on aydır derim size. Çünkü Aralık ayının nasıl hıphızlı geçtiğini hiç anlayamadım, hem de yıllardır. Tadına varabilmeyi isterdim bu ayın halbuki. Gidişini anlamadığım bir diğer zaman dilimi ise Ağustos ayı. Düşününce vay be diyorum çünkü dile kolay 2000'lerin tamı tamına yirmi yılını geride bırakmışız, beşte birini. Neredeyse bir insan ömrü. Daha ikibinlerin başlarını rahat hatırlıyorken, soğuk bir şekilde ürpertiyor bu durum insanı…

Yılın bitimi muhasebe zamanı mıdır? Bilmem. Daha iyi zamanlar gelecek midir ileride? Hiç bilemem. Zor. İyi günler geçmişte kaldı zira. Bu saatten sonra insanlık olarak yıkıma gideriz çünkü insanoğlu olarak daima kendi ayağımıza sıkmanın ustası olmuşuz. Salt kendi yaşamlarımızı değil geleceği ve gezegeni de mahvetmiş durumdayız. ‘Benden sonrası kıyamet’ ile nereye kadar?

Geçen yılın sonu Avustralya kıtasında vuku bulan korkunç yangınlarla henüz kapanmamışken, Çin’den artık herkesin malumu ve mağduru olduğu Koronavirüs sardı her yeri. Hangi felakete hazırlıklı yakalandık ki buna yakalanmayalım? Berbat bir salgın süreci geçirdik görünen o ki daha da geçireceğiz. Yıl süresince ülkemiz depremlerle sarsıldı, canlarımız yitti canımız acıdı. Tanrıya yaklaşmak için yükselen Babil kulesi gibi medeniyetler yükseldikçe hayatlarımızı kaybediyoruz, çünkü eller Mersine gideken bizim ülkecek tersine gitmemiz şart. Yaklaşık yüz yıl kadar önce yılın bu vakitlerinde Sarıkamış’ta bir dünya kahramanı yitiren gene biziz.

Sabit bir gerçek var: Zaman hepimizin aleyhine işler. Aksini iddia edebilecek olan var mı? Kaçınılmaz sona her an biraz daha yaklaşmıyor muyuz? Her gün geriye kalan hayatımızın ilk günü, aldığımız her soluk sonuncu nefese doğru başka bir adım değil mi? Ne yapmalı demeyin, Çernişevskilik taslayacak halde değilim, hiç de olmadım zaten.

Ölmek ve yok olmak yaşamdaki en büyük hakikat olsa gerek. Ölmek için doğuyoruz, yok olmak için var oluyoruz. Her anın kıymetini biliyorsak ne mutlu. ‘Sen ne fena bir yılmışsın be 2020, bit ve git artık!’ diyecek değilim, yaşananlar ve yaşanacaklar tarihten bağımsızdır. Galatasaray'ın Fenerbahçe'yi Kadıköy'de mağlup etmesi dışında iyi bir şey hatırlamıyorum bu yıla dair. Kişisel olarak bir ayrıntısı daha var; tam yedi yıl önce bugün diş tellerim çıkmıştı. Sevilen nice insan terk-i diyar eyledi bu yıl, ama ünlü ama ünsüz. Onları ayırt edici kılan kendilerine duyduğumuz sevgiydi. Mesela Diego Armando Maradona bu yıl aramızdan ayrıldı, futbol biraz daha tatsız hale geldi. Kobe Bryant öldü, kimseler ummazken. Ya o çok beğendiğim, en verimli zamanındaki ve daha nice eserler ortaya koymasını sabırsızlıkla beklediğim, var olanlarını ise hatmettiğim usta yönetmen Kim Ki-Duk? Yaratan’ın işlerinden sual olunmuyor işte.

Kimileri mutlu olur bana ise hep bir hüzün çöker sene biterken.

Yeni yılınızı kutlarım. Umarım yeni yıl çok daha güzel olur!

*

Sbl'nin lafı üstüne laf olmaz esasında, ama mikrofon görünce dayanamadığımı söylemiştim. Birkaç kelam da ben etmek isterim.

2020 benim için harika başlamıştı aslına bakılırsa, terfi alarak açmıştım yılı. Sonrasında çok da iyi şeyler olmamış galiba, aklımda kalan ufak tefek birkaç anekdot dışında. İlk kısmi tatilimi yapabildim bu sene mesela, uzun otobüs yolculuklarını severim. Uzun zamandan sonra yolculuk yapmak beni mutlu etti. Ayrıca ilk kez denize girdim. 29 yaşındaki bir insan için geç diyebilirsiniz, ben yaşadığımız sürece hiçbir şey için geç olmadığına inanan insanlardanım. Bisiklet sürmeyi de 23 yaşında öğrenmiştim mesela. Sonra, işe girdiğimden beri ailemle en çok zamanı bu yıl geçirdim. Aynı evde yaşadığımız zamanlar haricinde elbette. Ayrıca mezun olduğumdan beri en çok film izlediğim yıl oldu 2020. Pek vakit bulamıyordum, ne kadar özlediğimi fark ettim. Zaten normalde de yüksek hayat standartlarına sahip olmadığım için, bunlar yeterli oldu.

2021 için yapmayı planladığım ufak tefek şeyler var tabi ki, hayatımda da değiştirmeyi umduğum şeyler var. Tabi ki bunları yapmak için takvimden bir yaprağın düşmesini beklemiyorum ama, yeni yıl hep temiz bir deftere başlamak gibi gelmiştir. Yeni defterler başlangıçlar yapmak için güzel bir yoldur bana göre. Bu yıl kendime yeni kitaplar alıp, bol bol kitap okumayı hedefliyorum. Yeni diziler ve filmler izleyeceğim, daha çok seyahat edeceğim, daha çok hediyeleşeceğim sevdiğim insanlarla. Yurtdışına çıkabilmek istiyorum ama elimde olmayan durumlardan dolayı bundan pek emin değilim, yine de dilek dilektir. Dursun burada. Bilgisayar ve bisiklet almak istiyorum bir de, ve pahalı bir parfüm. Cildimle pek çok şeyi yoluna koydum gibi, bunu yeni yılda da sürdürmek istiyorum. Kendimle barışma müzakerelerim bu yıl da devam edecek gibi. Umarım başkalarına gösterdiğim bağışlayıcılığı, merhameti ve sabrı kendime de gösterebilir ve kendimi sevebilirim.

Şimdiden herkese mutlu yıllar! Umarım hepimiz için güzel bir yıl olur.

Yorumlar

Bunları Okumuş Muydun?