Seyir Defteri #235 : Mary Queen Of Scots

Merhaba! Hep izlenecek film önerecek halimiz yok; bakın bu da izlenmeyecek türde bir film.

2018 yapımı bu film çıktığı dönemde afişlerine bakınca 'ne bu kırmızı kafalar' diyip burun kıvırmış ve tarihi gerçeklerin uzağında bir yapım olacağını tahmin etmiştim. İngiliz kadın yönetmen Josie Rourke'un yönettiği film aslında aynı adlı 1971 çıkışlı eserin yeniden çevrimi ama son yıllarda çekilen dönem dizilerinde görüldüğü üzere -hadi oyunculuk şöyle dursun- oyuncu seçimleri tam bir fecaat.

Başrollerde Margot Robbie (Terminal, I Tonya, Suite France), Saoirse Ronan, Jack Lowden (War and Peace), Joe Alwyn, David Tenant (Des), Guy Pearce (Mildred Pierce, L.A. Confidential, Brimstone), Gemma Chan (Exam), Martin Compston (Dissappearence of Alice Creed) ve Ismael Cruz Cordoba (Miss Bala) gibi oyuncular yer alıyor. Azınlık perspektifinden hikayeler anlatmanın çeşitlilik için bir şey yapabileceğini sanmıyorum, yalnızca saçma duruyor.

Bu noktada Mary Stuart hakkında bir bilgi verelim; kendisi İskoçya Kralı 5.James ve Fransız eşi Marie de Guise'in tek çocuğu olması dolayısıyla gerçekten de İskoçya için tek yönetici adayı.

16 yaşında Fransa kraliçesi olan Mary Stuart (Saoirse Ronan), Fransa Kralı 2.François'nın -ki aynı zamanda İskoçya kralı- ölümüyle yurdu İskoçya'ya geri döner ve hakkı olan tahtı geri ister. Kasvetli İskoçya'da Mary'nin üvey kardeşi Moray Kontu James (James McArdle) yanında birçok öfkeli Protestan ile birlikte naip olarak hüküm sürmektedir.

İngiltere, Mary Stuart'ın kuzeni olan genç Kraliçe Elizabeth'in (Margot Robbie) yönetimi altındadır. Protestan kraliçe Elizabeth Tudor, Katolik tebaası tarafından meşru bir hükümdar olarak görülmemektedir. Elizabeth'in varisi olmadığından, İngiltere tahtı Mary Stuart'ın iddialarının muhatabıdır.

Yönetimine gelen tehlikeyi zayıflatmayı amaçlayan Elizabeth kendi Katolik tebaasının gerçek İngiltere kraliçesi olarak gördüğü Mary Stuart'ın Lord Robert Dudley (Joe Alwyn) ile evlenmesi sayesinde onun üzerinde nüfuz kazanmayı ister.

Bunun yerine Mary güven vermeyen, alkolik ancak büyüleyici ve karizmatik Lord Henry Darnley (Jack Lowden) ile evlenir. Mary varis beklerken, çocuğu bulunmayan Elizabeth için işler karmaşıklaşmış ve Mary Tudor'un ve İngiliz tahtına olan iddiasını güçlenmiştir.

İki genç kraliçe erkek egemen bir dünyada hem tahtta hem de aşkta rakip konumundayken bağımsızlığa karşı evlilik oyununu nasıl oynayacaklarına karar vermelidir. Bu süreçte yaşanan ihanetler, isyanlar ve entrikalar tarihin akışını belirleyecektir.

Filmin posterlerinde kırmızı başta olam üzere çarpıcı renkler kullanımmış. Kırmızının sahneye çıktığı birkaç önemli sahne dışında, film çoğunlukla gri ve kahverengi tonlarından oluşuyor. Bu kırmızılık Elizabeth'i canlandıran Margot Robbie'de şah iken şahbazlık noktasına ulaşmış, küçük çocukların 'paylanço' dedikleri şey değil mi bu yahu? Ya da öcü?

Bir de burnuna ortadoğulu eklemesi yapılmış ki evlere şenlik. Madem öyle çirkin birini oynatsaydınız; gerçi elde hem Saoirse Ronan hem de Margot Robbie varken sonuç bu, ne gerek vardı ki ???

İşte böyle sevgili okurlarımız, ben izledim ama siz vaktiniz ya da sabrınız varsa seyredin. Bir sonraki yazıda görüşürüz!