Seyir Defteri #245 : L'Auberge Espagnole & Les Poupées Russes & Casse-tête Chinois & Salade Grecque

Merhaba! Yaz mevsiminde ilerliyoruz, bir tatil molası verip romantik komedi yazayım dedim :)
Tatilde İspanyol pansiyonunda konaklayalıp Rus matruşkalarına bakalım, Çin bulmacaları çözerken Yunan salatası tüketelim yahut bunların hepsini içeren Cedric Klapisch'in uzun soluklu serisine bakabiliriz!
Fransız yönetmen Cédric Klapisch'in 2002 yılında L'Auberge Espagnole ile başlayıp, 2005'te Les Poupées Russes ile devam ettiği film serisini Casse-tête Chinois ile 2013 yılında noktaladı ama daha sonra hızını alamayıp 2023 yapımı 8 bölümlük bir mini diziyle sona erdirdiği bir anlatı bu ve bence sırf bu kadar zamana yayıldığı için tıpkı blogumuzda yer verdiğimiz La Niña de Tus Ojos gibi izlenmeyi hakeden bir seri, darısı The Boondock Saints'in başına diyelim.
Cedric Klapisch üç filminde de yaklaşık olarak aynı oyunculara yer vermiş denebilir; Romain Duris, Judith Godreche, Audrey Tautou, Cécile de France, Kelly Reilly, Kevin Bishop ve Lucy Gordon. Filmlerin süresi genellikle iki saat civarı.
1. L'Auberge Espagnole (The Spanish Inn-İspanyol Pansiyonu) : İlk film küreselleşmiş bir dünya diyebileceğimiz, batı Avrupa'da geçen keyifli ve eğlenceli bir dostluk hikayesidir. Fransız Xavier (Romain Duris) yirmi yaşlarında aslında yazar olmayı düşleyen genç bir ekonomisttir ve babasının bir arkadaşı aracılığıyla bir devlet dairesinde iş bulmaya çalışır. İyi bir pozisyon elde etmek için ekonomi ve İspanyolca konusunda uzmanlaşması tavsiye edilir. Erasmus programına başvurmaya ve Barselona'ya taşınmaya karar verir. Kız arkadaşı Martine'den (Audrey Tautou) ayrılır, onunla iletişimde kalacağına ve yakın temasta kalacaklarına söz verir ve Barselona'da bir kez, geçici olarak bir Fransız doktor Jean-Michel (Xavier de Guillebon) ve genç ve yalnız karısı Anne-Sophie (Judith Godrèche) havaalanında tanışmıştı. Daha sonra uluslararası öğrencilerle birlikte bir daireye taşınır: İngiliz Wendy (Kelly Reilly), İspanyol Soledad (Cristina Brondo), İtalyan Alessandro (Federico D'anna), Danimarkalı Lars (Christian Pagh) ve Alman Tobias (Barnaby Metschurat). Ardından Belçikalı Isabelle (Cécile de France) ve Wendy'nin kardeşi William (Kevin Bishop) gruba katılır ve Xavier ispanyolca öğrenir ve yurtdışında yaşadığı deneyiminde dostluk ve sevgi bulur. Yabancı bir ülkede okuyan öğrencilerin yaşamları gibi az bilinen bir konuyu anlatan İspanyol Pansiyonu şaşırtıcı, nükteli, komik ve insanı tümüyle içine çeken eğlenceli bir film.
2. Les Poupees Russes (Russian Dolls-Rus Bebekleri) : İkinci filmde gençlerimizin İspanyol Pansiyonu maceralarının üzerinden birkaç yıl geçmiş; öğrencilik yılları artık geride kalmıştır. Martine (Audrey Tautou) ile olan ilişkisi biten Xavier (Romain Duris), yazar olma hayalini geçici olarak bir kenara bırakmak zorunda kalmıştır. Şimdilik meşguliyeti ünlülerin otobiyografilerini yazmalarına yardımcı olmak olan Xavier'in kalıcı bir işi yoktur ama sonunda eline yeni bir fırsat geçmiştir: Büyük bir televizyon kanalı için çekilecek olan bir mini dizinin senaryosunu yazmak. Bu nedenle Londra'ya giden Xavier hemen Wendy'i bulur. İkilinin hem Wendy'nin kardeşi William'ın (Kevin Bishop) Moskova'da yapılacak düğününe gitmeleri gerekirken, Xavier'in ayrıca Paris'e dönüp yazar olmaya çalışan genç manken Celia Shelburn'e (Lucy Gordon) yardımcı olması da gerekir. Paris-Londra-St.Petersburg-Moskova hattında geçen ikinci filmin anlatımı güzel.
3. Casse-tête Chinois (Chinese Puzzle-Aşk Bilmecesi) : İkinci filmden on yıl sonra geçen serinin bu üçüncü filminde eskiden sevgili olan Xavier (Romain Duris) ve Wendy'nin (Kelly Reilly) evlenip, iki çocuk sahibi olup üstüne bir de ayrıldıklarını görüyoruz. Wendy çocukları alıp yeni bir başlangıç yapmak üzere New York'a gitmiştir. Çocuklarından ayrı kalmak istemediğinden Xavier de peşlerinden New York'a gider. Yeni hayatında kendisini ünlü Çin Mahallesi'nin (Chinatown) tam ortasında bulan Xavier'in hayatı tam bir yapboza dönmüştür: Ailesi buradadır, yıllar önce İspanya'da tanıştığı Belçikalı Isabelle (Cecil De France) de Paris'te yaşarken New York'a geliyor ve Xavier'den çok önemli bir talepte bulunuyor, eskiden kız arkadaşı ama şimdilerde sadece arkadaşı olan Martine (Audrey Tautou) iş ziyareti kapsamında Amerika'ya gelince eski aşkları tazelenir gibi olur ve en önemlisi Xavier'in çalışma vizesi yoktur ve göçmenlik bürosu ensesindedir.
4. Salade Grecque (Greek Salad-Yunan Salatası) : Yıllara yayılan öykümüzün artık sonuna geldik ve asıl kahramanlarımızın çocuklarını konu edindiğinden ikinci nesli elel alan bir final diyebiliriz Greek Salad için. Henüz izleme platformlarına yahut dizi sitelerinde bulunmadığından izlemedim ama Amazon'daki dizi tanıtımını yazayım sizler için: Xavier (Romain Duris) ve Wendy'nin (Kelly Reilly) artık büyümüş ve birer genç haline gelmiş olan çocukları Tom (Aliocha Schneider) ve Mia (Megan Northam) Atina'da büyükbabalarına ait olan bir binayı miras almıştır. Tom bu binayı satıp kendi işini kurmak isterken kapitalizm karşıtı kardeşi Mia'nın çok başka planları vardır.
İşte böyle sevgili okurlarımız, tür olarak komedi dedim ama yalnızca güldürü değil güzel bir hikaye anlatan bu seriyi izleyebilirsiniz. Bir sonraki yazıda görüşürüz!

Yorumlar

Bunları Okumuş Muydun?