Seyir Defteri #29 : Ordeal By Innocence

Selamlar! Agatha Christie hikayesinden uyarlama bir mini diziyle geldim gene.
Daha önce sizler için And Then There Were None (On Küçük Zenci) dizisini yazmıştım, bu eser Şahidin Gözleri olarak biliniyor ve BBC tarafından 2018 yılında üç bölüm olarak çekilmiş. Olaylar 1958 yılında geçiyor.
Efendim konakları seviyorum sanırım :) böylesi ürkütücü mekanlarda cinayet olunca bir de aman da aman… Malikanemizin adı Sunny Point. Habire yağmur yağan İngiltere’nin hangi güneşli noktasıysa artık. (Teddytör notu : Çayı sütle içen memleketin güneşli anlayışından hayır bekleyen olmamıştır zaten.)
Güzel köşkümüzden biraz daha bahsetmem gerekirse, tepe bir noktada ve sık ormanın içinde, ayrıca yakında bir de göl var ve bu göle inen bir de iskele mevcut. Böylesi tarihi yapılara bayıldığım için konaklar nereye ben oraya :) Gerçi yalnız ben değil katil de öyle sanırım…
Sırasıyla kişilerimiz; Doktor Arthur Calgary, Sekreter Gwenda Vaughn, Jack Argyll, Rachel Argyll, Leo Argyll, Mickey Argyll, Philip Durrant ve eşi Mary Argyll-Durrant, Hester Argyll, Hizmetli Kirsten Lindstrom ve Tina Argyll. Herkes sağ ve mutlumsu.
Öncelikle bir ailemiz var evet lakin aile demeye bin şahit ister. Tamamen toplama bir aile. Zengin bir hanım olan Rachel Argyll'ın (Anne Chancellor) tam beş tane evlatlık çocuğu vardır; Mary (Eleanor Tomlinson), Mickey (Christian Cooke), Jack (Anthony Boyle), Tina (Crystal Clarke) ve Hester (Ella Purnell). Zaten Rachel Argyll de yetimlerin koruyucusu olarak bilinmektedir. Hizmetli Kirsten Lindstrom (Morven Christie) de yine bu eve evlatlık olarak gelmiştir.
Rachel Argyll çalışma odasında ölü bulunmuştur ve Jack annesini öldüren cismin üzerinde parmak izleri bulunduğu için katil zanlısı olarak tutuklanmıştır. Jack savunmasında annesiyle tartıştıktan sonra evden öfkeyle ayrıldığını ve konaktan kente giden yolda otostop çektiğini söylemiştir. Ancak Jack mahkemeye çıkamadan tutuklu bulunduğu hapishanede ölmüştür.
Rachel Argyll’ın eşi Leo Argyll’ın sekreteri Gwenda Vaughn da yine burada yaşamaktadır (ev değil yolgeçen hanı) ve Rachel’ın ölümünden yaklaşık iki yıl kadar sonra artık Leo ile evlenme hazırlıkları yapmaktadır. Ermiş yetişmiş yaşta çocukları olan Leo Argyll çocuklarından izin alarak yuva kurmak istemektedir. Tam da yemek daveti esnasında gizemli biri çıkıp gelir. Bu kişi doktor Arthur Calgary’dir.
Arthur Calgary Sunny Point Malikanesine gelme sebebini açıklayınca (Jack’in otostop çekip aracına bindiği kişi olduğunu söyler) ciddiye alınmaz ve dolandırıcı sanılır. Arthur Calgary’e iki yıldır nerede olduğu sorulduğundaysa Kuzey Kutbunda keşif gezisinde olduğunu söyler. Bunun üzerine kendisine hiç inanılmaz, o da köşkten ayrılır ve kent merkezine gider.
Mary Durrant savaş gazisi eşi Philip Durrant ile yaşamaktadır ve fena halde mutsuzdur. Ayrıca sürekli Gwenda ile çekişip durmaktadır...
Eşi Philip Durrant'a her an her dakika yardımcı olan kişi kendisidir ancak eşinin sağlık durumu kadar ruh hali de onu sürekli tedirgin etmektedir. Çünkü Philip oldukça öfkeli ve saldırgan biridir.
Phiilip Durrant adeta bir kötülük abidesidir ve ailenin her bir üyesiyle hunharca münakaşa etmektedir. Ancak Philip Durrant'ın söylediği her şey doğrudur ve ev halkı da buna sinir olmaktadır aslında.
Çatır çatır dövüşen ve hane fertlerinin içtiği sütleri burunlarından getiren Philip enişte oldukça nahoş olmakla kalmayıp, Rachel Argyll'dan pek hoşlanmamaktadır. Aile bireyleri de ondan...
Mickey ve Mary ise babalarının genç nişanlısı Gwenda Vaughn'ı hiç sevmedikleri gibi, bu evliliği durdurmak için her şeyi yapmaya hazırdır.
Evlatlık çocuklardan Hester , Mickey ve Tina ise evden ayrılmak ve bir daha dönmemek için için adeta bahane aramaktadır. Tina kentte bir iş bulduğunu ve orada yaşayacağını söylemişti (ama aslında Mickey ile birbirlerini seviyorlardı ve anneleri onlara karşı doğal olarak öfkeyle dolmuştu).
Mickey miras yemekten arta kalan vakitlerinde kent merkezine gidip Arthur Calgary'i sıkıştırıyordu. Hester ise aman başıma bir şey kalmasın diye sürekli ayak altından çekilmeye çalışıyordu.
Mickey'nin artan baskıları üzerine Arthur Calgary Sunny Point'e geri döndü ve Jack'in katil olmadığını çünkü o gece onu aracına aldığını ve cinayet saati olan vakitte birlikte şehirde olduklarını söyledi. Tüm bunlar olurken bir ceset daha bulunmasın mı? Kim bu katil?
Yapılan geridönüşlerde öğreniyoruz ki yetimlerin koruyucusu Rachel Argyll aslında çocuklarına pek de iyi davranmıyor hatta onları sıkı bir disipline tabi tutuyormuş.
Annesinin tatlı kızları Mary, Tina ve Hester ve bir tanecik oğullar Jack ve Mickey aslında ona karşı bilenmiş ve intikam almış olabilir mi? Gece yarısı ormanlık alanda iskele yakınında buluşup neler konuşuyor bu insanlar acaba? (Acıma yetime, gelir incitir oturma organını diye bir söz vardı sanki???)
Arthur Calgary gelince bir ceset bulunmuştu ve bu onu daha da güç bir duruma düşürmüştü. Halbuki o Jack’in adını temize çıkarmak istiyordu ama bunu da aile istemiyordu çünkü Jack’in adı temizlenirse toplama ailenin yaşayan üyelerinden biri gerçek katil demekti.
Diğer yandan İkinci Dünya Savaşı esnasında bomba tasarımları yapan Arthur aslında savaşın etkisiyle kafayı yemişti. Peki Arthur Calgary cinayet gecesi hakkında doğruyu mu söylüyordu? Yoksa katil kendisiydi ama deli ayağı mı yapıyordu?
Bir diğer anlam veremediğim şey de, eve alınan çocuklardan diğer beş tanesi evlat olurken Kirsten neden hizmetçi olmuştur? Katil sen misin yoksa?
İşte böyle sevgili okurlar. Umarım çok keyifbozanlık yapmamışımdır. BBC uyarlamalarına devam ettikçe ben de izlemeye devam edeceğim sanırım. Haftaya Teddy Bear burada olacak. Şimdilik görüşmek üzere!

Yorumlar

Bunları Okumuş Muydun?