Seyir Defteri #262: The 8 Show

Selamlar! Şimdi biraz bisepsleri çalıştırma zamanı.

Son dönemlerde hayatta kalma konulu diziler özellikle Kore yapımı Squid Game dizisini popülerleşmesinden sonra daha rağbet görür hale geldi denebilir. Özellikle 2021 yılı sonbaharında çıkan Squid Game'den ilham almış gibi görünen The 8 Show biraz zayıf kalmış bir hikaye, karakterlerde duygusal derinlik eksikliği ve bazı anlamsızlıklarla yeterince dolu olamamış ve kurallarda açıkta kalan noktalar var. Fazla sabırlı olmayan biri The 8 Show'u sonuna kadar izleyemeyebilir.

Daha önce de yazmıştım Netflix'in 'ilginç ve sürükleyici bir açılış bölümü çekelim, gerisini nasılsa izlerler' mantığı burada da var.The 8 Show ilgi çekici olarak başlayıp, sürükleyicibir kara komedi şovu olarak takdim ediliyor ancak altıncı bölüme kadar mizahıyla kimseyi etkileyemiyor, zaten toplam sekiz bölüm.

Han Jaerim'in yönettiği dizinin kadrosunda Ryu Junyeol, Chun Woohee, Park Jeongmin, Lee Yuleum, Park Haejoon, Lee Zooyoung, Moon Jeonghee ve Bae Seongwoo gibi oyuncular bulunuyor. Ben oyuncular aralarında yalnızca Chun Woohee'yi tanıyordum, burada da gene oyuncak bebek gibi tatlıydı biraz da ondan izledim. Dizi şimdilik adı gibi 8 bölüm ve 45 dakika sürüyor.

Hikayenin anlatımcısı gece gündüz borç tahsildarları tarafından kovalanan Bae Jinsu'nun (Ryu Jeongyeol) canından bıkıp tam bir köprüden çıkmak üzereyken cep telefonuna ilginç bir mesaj gelmesiyle başlar. Toplamda sekiz yabancı şehir dışındaki bir binanın içine kendi istekleriyle kilitlenir. Birbirini tanımayan bu sekiz kişi kendilerine sağlanan imkanlar dahilinde burada vakit geçirecek, oyunlar oynayacak ve oyuna devam ettikleri her dakika için önemli miktarda para kazanacakları söylenir.

Yarışmacılar seçtikleri kat ne kadar yüksekse, odalarının o kadar büyük olduğunu ve dakika başına o kadar fazla para kazandıklarını öğrenir ve bu üst ve alt katlar arasında gerilim yaratır. Ayrıca binanın her noktası kameralarla gözlenip kaydedilmektedir. Neredeyse her adım başına yerleştirilmiş güvenlik kameraları aracılığıyla izleyenlerin eğlenceli bulduğu bir şey yaptıklarında sürenin uzadığını ve daha fazla para kazanmalarını sağladığını anlarlar.

Katılımcılar adlarını söylemezler bunun yerine kendilerini giriş yaparken rastgele çektiklari kartlar sayesinde yerleştikleri katların numarasıyla adlandırırlar. Katlarına yerleşen yarışmacılar yanlarında getirdikleri her şeyi teslim ederler ve burada verilen eşyaları kullanırlar.

Her oyuncu geceleri sekiz ayrı katta yer alan odasında tecrit edilip, mevcut ödül kazançlarını kullanarak tüm temel ihtiyaçlarını normal maliyetlerinin yüz katına satın alma hakkına sahip. Bir de ortak alanda biriken bir miktar mevcut ve yarışmacılar da gün içinde arta kalan zamanlarının bir kısmını grup için toplu ihtiyaçlarda kullanma eğilimindeler.

Başlangıçta konforlarını temel düzeyde tutan yarışmacılar oyun süresini uzatmak ve bireysel kazançları en üst düzeye çıkarmak için birlikte çalışırlar. Zaten ilk başta süre kazanmak için yapmaları gereken sekiz katın merdivenlerini inip çıkmaktır. Ancak üst katların daha fazla para kazandırdığını (ve alt katlardan daha büyük olduğunu) keşfettiklerinde, oyuncular arasında bir güç mücadelesi patlak verir. Fragmanlarda kanlı sahneler gözüktüğünden izleyici doğal olarak hangi aşamada işlerin vahşileşeceğini merak etmeye başlıyor.

Dizinin bitiminde gidişata ve ilgiye bağlı olarak 'belki ikinci sezonu çekeriz' diye düşünüp ucunu açık bırakmışlar ama The 8 Show bu haliyle ne Squid Game ne de Alice in Borderland dizilerine rakip olamaz, fena sayılmayacak bir fikir iyi işlenemeyip ziyan edilmiş çünkü.

İşte böyle sevgili okurlarımız, bir sonraki yazıda görüşürüz!