Seyir Defteri #229 : Niagara
Selamlar! Beyaz perdenin kraliçelerinden Marilyn Monroe bugün 98 yaşında!
Daha çok komediye yakın türde filmlerde 'Aptal Sarışın' rollerde görmeye alışık olduğumuz Marilyn Monroe dram türünde ve benim sevdiğim bir tür olan Kara Film (Film Noir) özelliği gösteren 1952 yapımı Niagara filminde gayet iyi oynamış (yine sevdiğim bir tür olan Western tarzı River With No Return filmini önermiştik). Blogumuzda yer alan Heaven Knows Mr.Allison filminde de belirttiğim gibi 50'li yılların filmlerini de keyifle izliyorum.
Henry Hataway'in yönettiği Niagara 1953 yapımı ve 88 dakika sürüyor. Bu filminden sonra yer aldığı yapımlarda artık tamamen başrol oynayacak olan Marilyn Monroe, Joseph Cotten, Elizabeth Jean Peters, Richard Allan ve Casey Adams adıyla da bilinen Max Showalter var. O dönemde genellikle siyah-beyaz çekilen Film Noir'ların aksine bu film renkli, Marilyn Monroe da :)
Kanada'nın Amerika sınırında bulunan Niagara Şelalesi süresini kısa tutarsanız aslında güzel bir tatil noktası; böyle dedim çünkü yağışlı ve soğuk da olabiliyor duruma göre. İşte bu doğa koşullarında Ray Cutler (Max Showalter/Casey Adams) ve Polly Cutler (Jean Peters) kısa bir tatil yapmak ister ama kendileri için ayrılmış olması gereken kabinde başka bir çiftin, George Loomis (Joseph Cotten) ve Rose Loomis (Marilyn Monroe) çiftinin konakladığını fark ederler.
Ray ve Polly durumu konuşmak için Loomis çiftiyle konuşmaya gider. Rose onlara eşinin uyuduğunu ve Kore Savaşı'ndaki hizmetinden sonra yakın zamanda hastaneden taburcu edildiğini söyler. Bunun üzerine Cutler çifti kibarca ama isteksizce pansiyon sahibinin kendilerine ayarladığı başka bir kabini kabul eder.
George ve Rose'un sorunlu bir evliliği vardır. Rose olumlu tavırlar takınarak insanların eşi hakkında olumsuz düşüncelere kapılmasını engellemeye çalışa da daha tanıştıkları akşam Cutler'lar George'un öfkesine tanık olur. George'un sağlığı yerinde değil gibidir.
Pansiyon alanında akşam doğaçlama gerçekleşen bir partiye katılan Rose ve en sevdiği şarkının çalınmasını ister. George, şarkının Rose için gizli bir anlamı olduğundan şüphelenerek öfkeyle dışarı fırlar ve plağı kırar. George'un plakla elini kestiğini gören Polly yardımcı olmak için odasına gider. George ona Rose ile evlendikten sonra şansının kötüye gittiğini söyler. Kıskanç ve genelde sinirli olan George'un aksine Rose hep neşelidir.
Çiftler pansiyonda kaldıkları süre boyunca arada bir Niagara'da yer alan turist tünellerini ziyaret etmeyi ihmal etmezler ancak bir süre sonra ortamın durumundan yararlanarak gizemli bir cinayet planlandığı açığa çıkar.
Değinmeden geçemeyeceğim; filmde Marilyn Monroe tüm kıyafetlerini çok güzel biçimde taşımıştı. Birkaç tanesini şuraya bırakayım :)
Kardeşim Esma ile izleyip beğenmiştik, bizce izlemeye değer bir film olmuş, öneririz. Bir sonraki yazıda görüşürüz!
Comments
Post a Comment