Seyir Defteri #265: Different Dreams

Selamlar! Aynı hayale farklı yollardan varılabilir elbette.
Kurulduğundan beri Amerika'nın Uzakdoğu karakolu olduğunu düşündüğüm Güney Kore televizyon ve sinema sektöründe oldukça başarılı malumunuz. Arada bir milliyetçi hissetmek mi istiyorlar yahut geçmişlerini mi hatırlamaya çalışıyorlar bilemiyorum ama fena sayılmayacak bir tarihi dizi çekmişler. 2019 yapımı Different Dreams Kore'de beğenilmiş. Ben 2020'de izlemeye başlamıştım ama yarısı izleyebilmiştim, sonra tamamladım.
Hem tarihi hem de dönem dizisi diyebileceğimiz Different Dreams'in daha önce blogda yer verdiğimiz Mr.Sunshine kadar iyi olmadığını söyleyerek başlamalıyım. Bu dizinin kötü olduğu anlamına gelmiyor tabi ama sanki az daha masraf etseler ve senaryoyu az daha derinleştirseler daha iyi olurmuş gibi geldi bana hep izlerken. Neden derseniz çekimler için inşa edilmiş bir set var ve hikaye oranın içinde geçiyor gibi bir his verebiliyor dizi. Benzer zamanlarda geçen Gaksital (Bridal Mask) dizisini de seviyorum onu da bir ara yazayım.
Başrolünde kardeşim Esma'nın özellikle Muhteşem Kraliçe (Queen Seon Deok) dizisinden çok sevdiği Lee Yowon var, diğer başroller Oldboy'dan hatırlayacağınız Yoo Jitae, Lim Juhwan, Nam Gyuri ve Squid Game'den tanıyacağınız Heo Sungtae. 1930'lu yıllarda Kore'nin Japon sömürgesiyken direniş hareketini başlangıcını anlatan Different Dreams 40 bölümlük tarihi bir dizi. Bölüm sayısı çok gibi gelse de 30 dakikalık oldukları için hızlıca akıyor. Olaylar Kyungsung'da (Seul'ün o zamanki adı), Moğolistan, Mançurya ve bazı Çin kentlerinde geçiyor.
Ailesi Japon askerleri tarafından öldürüldükten Japon ebeveynler tarafından yetiştirilen aslen Koreli olan Lee Youngjin (Lee Yowon) o zaman itibariyle kadınların okuması ve çalışması pek de mümkün değilken babasının ayak izlerini takip etmiş ve Şangay'daki tıp eğitimi tahsil etmiştir. Ülkesi Joseon'a döndüğünde iyi bir eğitim alıp cerrah olan Lee Youngjin'in kendisini bulup yetiştiren ve eğitim almasını sağlayan Japon babası Shun Hiroshi (Lee Haeyoung) onu çok sevmekte ve üzerine titremektedir. Fakat artık bir yetişkin olan Lee Youngjin aynı zamanda 'Mavi Kuş' adıyla Kore Cumhuriyeti'nin (Kore Yurtseverler Birliği) geçici hükümeti için çalışan bir istihbarat ajanıdır.
Kore tarihinde önemli bir olay olan 1 Mart Hareketi'nin ve geçici de olsa bir hükümetin kurulmasının üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen Kore halen Japonya İmparatorluğu'nun sömürgesiydi. Ülkenin bağımsızlığı için çeşitli örgütlerin mücadele etse de tüm çabalara rağmen birlik yoktur diyebiliriz.
Kim Wonbong (Yoo Jitae), Kore bağımsızlığı için savaşan gizli Kahramanlar Ordusu topluluğunun lideridir. Youngjin ve Wonbong'un yolları kısa sürede kesişecek ve farklı ideolojileri takip etmelerine rağmen ülkeleri için bir olmaları gerektiğini anlayacaklardır.
Onları uzun ve zorlu bir mücadele beklerken Youngjin ve Wonbong birbirlerinden hoşlanmaya başlar ama çok fazla aşk beklemeyin burada çünkü bağımsızlık mücadelesi daha önemli.
Youngjin ve Wonbong kendi yaşamlarını sürdürürken verilen görevleri de başarıyla yerine getirmek zorundadır. Şiddet yaşamlarının bir parçası olmuştur. Önemli eylemlerden birinde Wonbong valilik binasını havaya uçurmak için kılık değiştirdi ve ciddi şekilde yaralandı. Youngjin ise Wonbong'un hayatını kurtarmak için sadece zor ve yüksek riskli bir operasyon gerçekleştirmekle kalmadı, aynı zamanda onun kimliğini Saburo Fukuda (Lim Juhwan) ve Matsuura'dan (Heo Sungtae) gizledi ve hastaneden başarıyla kaçırdı. Ancak dizide çoğu zaman konu oldukça yavaş ilerledi ve aniden sona eren operasyonlar izledik genelde. Başrol Lee Yowon'u Muhteşem Kraliçe dizisinde de izlerim artık :)
Diğer yandan Youngjin, Japonya'nın Sakuradamon kentinde İmparator Hirohito'ya düzenlenecek saldırı için bilgi sağlamakla görevlendirildiğinde babası Hiroshi'nin ofisine gizlice girdi ve kimliğinden şüphelenmesine yol açan bir iz bıraktı. Hizmetçisi Kim Hyunok (Lee Youngsoo), Youngjin'in odasında gizli Kore bayrağını bulduğunda casus olduğunu iddia ederek Young-jin'in suçunu üstlendi. Young-jin ve Won-bong daha sonra Hiroshi ile çatışmalardan kaçınmak için bir yıllığına Şanghay'a gitmek zorunda kaldılar. Bir de Şangay'daki Japon güçleriyle çatışma sahneleriyse daha iyi çekilebilirdi bence.
Tıpkı Youngjin gibi şarkıcı Miki (Nam Gyuri) de Kont Noda (Lee Hanwi) tarafından evlat edinilmiştir. Kont Noda'nın kulübünde sahneye çıkıp şarkı söyleyen Miki'nin süslenip gezmekten başka işinin olmadığı rahat bir yaşam sürmekte ve savcı Fukuda'dan hoşlanmaktadır. Hem Youngjin hem Miki özelinde küçük çocukların nasıl sahipsiz kaldığının işlenmesini sevdim. Lakin burada Yeongjin iyi bir üvey babaya denk gelmişken Miki'nin babası sürekli ona şiddet uygulayan iğrenç biriydi.
Bağımsızlık peşindeki grupları araştırıp daha sonra ortadan kaldırmakla görevli savcı Saburo Fukuda Yeongjin'den hoşlanmaya başlar, dahası Doktor Hiroshi de bu durumu desteklemektedir. Yerli işbirlikçilerden Komiser Matsura da kendisinin Koreli olduğunu unutup halkına düşmanlık etmekten geri durmamasıyla kötü adam rolünü güzelce yerine getirmiş, bu tarz 'Şibal' rollerde gayet iyi. Dizide sevdiğim bir diğer şey de gerçek kişilere hayat verilmesiydi.
Geçen yüzyılın ilk yarısı (özellikle 1930-1945 arası) hangi ülkede olduğu fark etmeden izlemeyi ve öğrenmeyi sevdiğim bir zaman dilimi. Korece konuşan Japon askerleri, Mançurya ve Çin büyük bir Japon işgali altındayken kahramanlarımızın rahatça seyahat edebilmeleri, Yongjin'in Kore geleneklerine saygılı olması yeterince acayip olan babasının onu durdurmak konusundaki kararsızlığı, işbirlikçiler her yerdeyken ekibimizin kolay hareket etmesi dizideki aksayan noktalardı bence. Uzakdoğu tarihindeki bu dönem hakkında eser miktarda bilginiz varsa şayet olup bitenlerin tuhaf kaçtığını fark edeceksiniz. Ama giyimler güzeldi :)
Bu dizi, 1 Mart hareketinin 100. yıl dönümünü anmak ve bu bağımsızlık aktivistlerine saygı göstermek için yapılmış bu diziyi Kore'nin tarihine ilgi duyuyorsanız ya da oyuncu kadrosu için izliyebilirsiniz. Kardeşimle yaptığım ikinci izleyişte çabucak bitirdiğimizi söyleyebilirim :)
İşte böyle sevgili okurlarımız. Bir sonraki yazıda görüşürüz!

Comments

Bunları Okumuş Muydun?