Seyir Defteri #196 : A Bluebird In My Heart

Selamlar! Batı Avrupa'dan bağımsız bir film önereceğim bugün.

Yönetmen koltuğunda oldukça genç bir isim; Jérémie Guez var. Filmin özgür Fransızca adı 'Tu Ne Tueras Point' ve başrollerde Roland Möller (Medieval, The North Water), genç Fransız oyuncu Lola Le Lann, Veerle Baetens (The Ardennes) ve Lubna Azabal. Filmde hem Fransızca hem İngilizce konuşulmuş, 2018 yapımı ve 90 dakikalık film Dannie Martin'in 'The Dishwasher' kitabından uyarlanmış.

Söylemesem olmaz; Roland Möller o kadar güzel oynamış ki resmen bir Leon the Professonal tadı aldım ondan. Performansını görünce inanması zor olsa da hemen belirtelim ki kendisi oyunculuğa yeni/geç başlamış. Bir İskandinav olarak bayağı uzun bir suç geçmişi var. Uzun yıllar hapis yatmış ama o kadar hakkını veriyor ki beyazperdenin; bir de üzerine 'Ben oyuncu değilim yalnızca insanların duygularını yansıtmaya çalışıyorum' demez mi? Yolun açık olsun kuzeyin yeni ve alçakgönüllü yıldızı.

Kızıyla yaşayan Laurence (Veerle Baetens) restoran ve konaklama yerinden oluşan ufak bir otel işletmektedir. Danimarkalı Danny (Roland Möller) Belçika'da hapis cezasını çektikten sonra sonunda çıkar. Şartlı tahliyeden yararlanan Danny artık bileğine takılan elektronik bir bilezikle izlenecektir. Kendi eşi de hapiste olan Laurence mekanında daha önce de eski suçluları çalıştırmıştır. Danny de yoluna devam ederken kabul edilir ve bu küçük bir otele sığınır hemen.

Clara (Lola Le Lann) ise yalnızlıktan sıkılmıştır ve hapisteki babasını görmeyi çok ister. Ancak annesi onu türlü bahanelerle görüşmelere götürmüyordur. Hayatında baba figürünün bariz eksikliğini hisseden Clara annesiyle çalışmaya başlayan bu eski mahkum ile yakınlaşır. Bazen bir baba yerine koyar, bazen de sevgisinin hedefi olur Danny onun için.

Danny eski suç dolu yaşamına sünger çekmiş çalıştığı yere odaklanmış her işe bakar olmuştur. Danny'nin özverili çalışmalarının farkında olan Laurence da ona aynı özeni göstermek istiyor gibidir.

Clara motelin otoparkında gözlerinin önünde saldırıya uğradığında, Danny'nin eski şeytanları yeniden ortaya çıkar ve şartlı tahliyesine artık saygı duymasa bile kızı kollamaya hatta intikamını almaya çalışacaktır.

Ancak Clara'ya bulaşan çete onu da tanımaktadır ve eski günleri de kapsayan bir hesaplaşma kaçınılmaz gibidir. Geçmişin hayaletleri artık buradadır.

İyi oyunculuklarla bezeli, sıcak, mütevazı ve beğendiğim bir film oldu; sizlere de kesinlikle öneririm. Bir sonraki yazıda görüşürüz!