Seyir Defteri #255: Goethe!

Selamlar! İşte sonbahar başladı, ilk romantik öneri geliyor.
Blogumuzda benimsediğimiz alışkanlıklardan biri de Eylül ayının ilk yazısında romantik diyebileceğimiz türde öneriler yapmak olmuş sanki :) Romantizm pek de bayıldığım bir akım olmamakla birlikte edebiyatla bütünleştiğinde leziz olduğunu inkar edemeyiz.
Ünlü Alman yazar Johann Wolfgang Goethe'nin meşhur ''Genç Werther'in Acıları'' eserini kaleme almasına yol açan süreci ve Charlotte Buff'a olan aşkını incelemeye çalışan 'Goethe!' 2010 yapımı ve dilimize ''Goethe'nin İlk Aşkı'' adıyla çevrilmiş. Yönetmen Alman Philipp Stölzl, başrollerinde Alexander Fehling, Miriam Stein, Volker Bruch ve Moritz Bleibtreu var, süre 100 dakika.
Genç yazar ve şair Johann Wolfgang Goethe (Alexander Fehling) 1772 yılında Strasbourg Üniversitesi'nin hukuk alanında doktora sınavına girer lakin geçemez. Johann özünde şair olmak istemesine rağmen babası onun bu fikrinden hoşlanmaz ve onu küçük Wetzlar kasabasındaki Reichskammergericht'e (mahkeme) hukukun içinde kalması ve bu alanda çalışmaya devam etmesi için gönderilir.
Wetzlar'da giden Johann Wolfgang Goethe, Wetzlar'a vardığında kendisini amiri yargıç Albert Kestner (Moritz Bleibtreu) için çalışmaya adar. Burada arkadaş olduğu genç avukat Wilhelm Jerusalem (Volker Bruch) ile bir ekip kurar ve birlikte hazırladıkları eski dosyalara yoğunlaşırlar.
Yaşamı seven Wilhelm Jerusalem bir dans davetine Johann Wolfgang'ı da götürür ve genç şairimiz kısaca Lotte olarak bilinen Charlotte Buff (Miriam Stein) ile tanışır ve ona aşık olur.
Wahlheim'da ailesiyle yaşayan Lotte ailenin en büyük çocuğudur ve anneleri olmadığından küçük kardeşlerine bakmak zorundır. Johann ve hayat dolu Lotte gittikçe daha yakın bir dostluk kurar.
Bu arada Albert Kestner Lotte'nin kendisiyle evlenmesinin yoksul ailesi için iyi olacağını düşünür ve Lotte'nin babasıyla (Burghart Klaussner) ile bu durumu konuşur. Lotte, Kestner'den pek hoşlanmasa da ailesinin iyiliği adına onunla evlenmeyi kabul eder.
Albert Kestner, Johann'dan sağdıç olmasını ister. Johann buna yürekten katılır ve hatta Albert'e düğününde kullanabileceği bazı güzel sözler bile yazar. Film bu noktada Yeşilçam tadı vermeye başlıyor :)
Filmin bir kısmı doğru, birazı romandan alınmış ve kurgulanmış yerler de var; örneğin Goethe hukuk derecesine sahip, Lotte ile ilişkisi hiçbir zaman platonik olmaktan öteye gitmedi ve hayatında hiç düello yapmadı. Ama film güzel bir seyirlik öneririm. Bir sonraki yazıda görüşürüz!

Comments

Bunları Okumuş Muydun?