Seyir Defteri #43 : La Mante

Merhaba! Paris sokaklarında şöyle bir dolaşalım, ne dersiniz?
Yalnız kendimizi eğlendirmek için değil suçluların peşine düşmek için yapacağız bunu ona göre :) Efendim, polisiye türünü seven biri olarak La Mante dizisine bir şans verdim ve izlenebilir olduğuna kanaat getirdim, sizlere de söyleyeyim dedim.
2017 çıkışlı dizimiz Fransa yapımı, şu sıralar izlenmesi Netflix üzerinden gerçekleştiği için Netflikşşş işi zannetmeyin, orijinal Fransız hikayesi yani. Toplamda altı bölüm olan La Mante'ın her bir bölümü bir saat uzunluğunda. Başrollerinde Fransız sinemasının ünlü yıldızlarından Carole Bouquet, genellikle komedi türü yapımlarla bilinen Frederic Testot ve Manon Azem var.
Başrol Carole Bouquet eski bir Bond kızı ayrıca çok uzun bir süre Chanel ile çalışmış. Ünlü Chanel No:5'in yüzü olmuş onbir yıl boyunca. Ne kadar da güzel ve zarif. Ama burada bir katile hayat veriyor.
Jeanne Deber ( Carole Bouquet) 80'li yılların sonunda işlediği iki cinayetle ses getirmiştir. İşlediği cinayetler gelişigüzel değil belli bir amaç dahilindedir. İki kurbanı da ailelerine zarar veren ve kadınlara şiddet uygulayan adamlardır. Tabi katilin yarattığı şiddet toplumu şaşırtmıştır ve ona La Mante (Peygamberdevesi böceği) adı takılmıştır. Durum elbette basının da dikkatini çekmiştir ve Jeanne Deber özel güvenlikli bir hapishanede tutulmaktadır. Cezası müebbettir. Yakalandığı dönemde gerçek adı açıklanmayan Jeanne zaman içinde soyadını değiştirmiştir ve Jeanne Carrot olmuştur.
Gel zaman git zaman Paris'te gene bir takım cinayetler işlenmiştir. Üstelik bu yeni katil bir taklitçidir ve seçtiği kurbanlar Jeanne'ın seçtiklerine benzememekle birlikte, öldürme yöntemleri onunla aynıdır. Gayet geniş biri olan taklitçi katil üçüncü cinayetini işlemiştir bile ve Jeanne bunu kaldığı hücresinde televizyondan öğrenir. Bunun üzerine cinayetleriyle yaklaşık 25 yıl önce ülkeyi korkutmuş olan Jeanne polise işbirliği önerir ve bir şartla yardımını sunacağını belirtir. Bu koşul oğlu Damien Carrot (Frederic Testot) ile görüşmektir.
Damien Carrot ise cinayet masasında görevlidir ve annesiyle tüm bağlarını koparmıştır. Zaten sorunlu bir çocukluk geçirmiş olan Damien Lucie (Manon Azem) ile evlidir ve kendi sorunlu geçmişinden dolayı baba olmayı kesinlikle istemeyip, tüm teselliyi suçluları bir bir içeri tıkmak olan işinde aramaktadır.
Yıllar evvel kendisini tutuklayanlara bir mektup yazan Jeanne yardım önerisini yineler ve taklitçisinin düşünme yöntemini çözebileceğini ve cinayetleri durdurabileceğini belirtir ve bir talepte daha bulunur: Kalan cezasını ev hapsinde geçirmek. Yaşı ilerlemiştir artık Jeanne'ın.
Damien aile olarak yalnızca dedesi Charles Carrot'yu biliyor ve kesinlikle annesiyle görüşmek gibi bir niyeti yok. Ancak polis halkı korkutmakta olan bu yeni katili yakalayabilmek için La Mante ile işbirliği yapmak ister. Haliyle Damien'ı annesiyle görüşmeye ikna etmek için çabalar başlar.
Damien ilk başta mesafeli dursa da sonra kabul etmek durumunda kalır. Tıpkı annesi gibi, o da bir şart ileri sürer; eşi Lucie'nin annesi Jeanne ile görüştüğünü bilmemesini ister. Gerekli ayarlamalar yapılır ve ana-oğul özel güvenlikli hapishanede bir araya gelmeye başlar.
Damien Carrot'nun evlilik yaşamı sürekli iş güç peşinde koşturması ve gizli görevlere gitmesi yüzünden oldukça tatsızdır. Lucie ile birbirlerini çok sevmelerine rağmen Damien kesinlikle çocuk sahibi olmak istemez (tek çocukları Lucie'nin önceki evliliğinden olma kızı) ve bu durumu eşine açıklayamaz. Bu noktada izleyici Damien'a hak veriyor çünkü ailesi katil bir anne ve onları bırakıp gitmiş bir babadan oluşuyor. Babasına ne olduğunu merak eden Damien annesini ise yıllar yılı bir kez bile ziyaret etmiş değil.
Annesiyle olan görüşme ve soruşturma sürecinde Damien katilin yakanmasını istediği için sürece dahil olduğunu söylese de aslında içten içe kendi tuhaf ailesinin gizemini öğrenmeyi ister ancak Jeanne'ın yıllar önce yakalandığında yapılan sorgu kayıtlarını izleyen Damien annesine karşı iyice öfkelenir.
Diziyi izlerken cinayetlerin çözülüp katilin bulunması kadar, Damien ve Jeanne'ın yeriden barışmasının mümkün olup olmayacağını da merak ediyoruz. Çünkü anne ve oğul çözüm için aynı safta yer almış durumda.
Damien Carrot ile birlikte seyirci olarak bizler de ziyadesiyle nahoş Fransız hapishaneleri ile muhatap olmak durumunda kalıyoruz :( Ancak Jeanne'ın kalmakta olduğu hücre adeta bir şato; hem korunaklılık hem de büyüklük açısından. Ayrıca Jeanne burada gizlice Peygamberdevesi böceği yetiştiriyor ki bu böcek et yiyen bir böcek türü :( Hapisten kaçma planları da var ayrıca. Sessizce çalışıyor Jeanne bunun için.
Sıkıntılı aile geçmişinden yola çıkan La Mante bence izlenebilir çünkü son ana kadar merak duygumuzu uyanık tutabiliyor. Carole Bouquet'yi daha önce izlemiş olsam da Frederic Testot'u daha önce hiç izlememiştim. Bu belki de iyi olmuştur çünkü komedi rollerini hatırlayıp gülmek olmazdı böyle polisiye bir yapımda :)
İşte böyle sevgili okurlarımız, bir sonraki yazıda görüşürüz!

Yorumlar

Bunları Okumuş Muydun?